Mevsim olarak meyve hasadının son demleri olmasından bol çeşitli türlerimiz mevcut. Bunlardan çeşit çeşit marmelât yapmanın tam zamanı. Marmelat yapımında seçilen meyveler bol su ile yıkanması ve çekirdeklerinin çıkarılması yapılır. Meyveler seçilirken olgun, düzgün, darbe almamış, hastalıksız ve zararlılardan ari olanlar tercih edilir. Daha sonra meyvelerin etli kısımlarının ezme işlemine tabi tutulur. Ezme temiz bir bez içersine alınan meyvelerin etli kısmı sıkıştırılarak yapılabilinir. Veya yeni mutfak robotunda yapılabilinir. Bazı meyvelerin, elma ve armut gibi etleri yumuşak olmadığından kolayca ezilemez. Bu tür meyvelerin bir miktar su ile kaynatılması gerekir. Haşlanıp yumuşatılan meyveler kevgirden veya ezme makinesinden geçirilir.  Kuru meyvelerden marmelat yapılacaksa meyvelerin 8-10 saat su içinde ıslatılması ve yumuşayıncaya kadar haşlanması gerekir. Daha sonra ezme haline getirilir.

  Marmelât yapımında meyvenin doğal şeker durumuna göre bir miktar şeker ilavesi yapılır. Ancak meyvenin kendi doğal hoş kokusunu  bozacak ve değiştirecek oranda bazlatan şeker ilavesinden kaçınılması gerekir. İlave edilen şeker iyice karıştırılır.

 

  Geniş bir kap içersinde karıştırma işlemi yapılır ve pişirilecek tencereye yerleştirilir. Pişirme esnasında marmelât’ımızın dip’e tutmaması ve yanık kokusu almaması için tahta kaşık ile karıştırılır.

 

  Belirli bir şeker katım oranı vermek yanlış olur.Her meyvenin doğal şeker oranına göre bir ayarlama yapmak lazım.Ancak genel olarak bir kg’ lık bir meyve ezmesine 500 gr arasında dır.

 

 Marmelât’ımızın pişirilmesi yüksek ateşten ziyade kısık ateş tercih edilmeli. Pişirilmesine belirli bir zaman ayarı vermek doğru olmaz. Ancak marmelâttan bir miktar tabağa konur ve soğuması beklenir. Tabak sağa sola yatırıldığında akmıyorsa marmelât olmuş demektir. Aynı işlem kaşıkla da yapılabilir. Marmelât parçalar halinde kaşıktan akıyorsa pişmiştir.

 Pişen marmelat’ımızı muhafaza edeceğimiz cam, plastik ve,tekne kaplara çok sıcak şekilde doldurulmamalı.Pişen marmelat bir miktar tam soğumayacak kadar dinlenilmeye bırakılmalı ve sonra muhafaza kaplarına doldurulmalı. Kapaklar hava almayacak şekilde kapatılmalı ters olarak rutubetsiz ve havadar yerlerde saklanmalı.

 

  Muhafaza kaplarını seçerken genel olarak açtıktan sonra kısa sürede bitecek oranda alan küçük kaplar tercih edilmeli. Dışardan içersini görebileceğimiz be gözle bozulup bozulmadığını anlamaya uygun cam kavanozlar tercih edilmeli. Afiyet olsun

 

Yasemin ÜÇLER

Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!