Görevini yapmayan insanlar hep kabahati başka yerlerde ararlar. Çünkü aramazlarsa kendi kabahatlerinin ortaya çıkacağını bilirler. Son yıllarda herkes moda olan küresel ısınmaya takmış.  Bütün kabahatler yüklenmiş küresel ısınmaya. Çekilmişler kenara. Ama bir bakın dünyada neler oluyor. "Küresel ısınmaya en büyük etmen nedir" diye sorsak sera gazları veya karbon salınımı gibi şeyler söylenir. Peki "en çok hangi ülkeler üretiyor" desek malum. Hem de her geçen gün biraz daha artarak devam ediyor.  Dikkat edin hep bu ülkeler küresel ısınmayı pompalar ama hiçbir şey yapmazlar.

Kuraklık bir vakıadır. Bir olgu, yer küre içerisinde bir döngüdür. Bu döngü dünya var olduğu müddetçe devam edecektir.

Çevre ve Orman bakanı sn Veysel EROĞLU Afyonkarahisar Üniversitesinin akademik ders yılı açılış töreninde verdiği ilk derste " kuraklığın sebebi küresel ısınma değildir" demiş. Ve ardından Türkiye nin yaşadığı kuraklık  periyotlarını anlatmaya devam etmiş. Nihayet sn Bakanım. Kabahatin küresel ısınmada olmadığını nihayet söyleyebildiniz.

Daha önceki yazılarımdan hatırlanacağı üzere bu konulara çokça değindim. Kuraklığa karşı yıllarca tedbir almamışız, doğru dürüst bir yatırım yapmamışız. Ondan sonra "küresel ısınma sebebi il şöyle olmuş. Yok küresel ısınmadan dolayı böyle olmuş..." bahane çok. Çözüm ne çözüm? Adama sorarlar "küresel ısınma ilk defa iki yıl önce söylenmedi. Bilim adamları bunu yıllardır söylüyor 100 yıl içerisinde dünya ısısı ortalama yarım derece artabilir. Ve çok büyük etkiler yapar. Bu süreç içerisinde neler yapıldı." Anma biz sormuyoruz tabii.

Yine tekrarlıyorum. Karadenize dökülen pırıl pırıl sularımız iç Anadolu bölgesini çok rahat sular. Henüz kirlenmemişken bunu yapabiliriz. Çok zor değil.yeterki bu ülke bizim derdimiz olsun.

Selam ve dua ile.

Kenan ALBAYRAK
Ziraat Mühendisi

Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!