2008 Yılı içersinde katılımcı ve ziyaretçi olarak toplam 6 adet Tarım fuarına katıldım. Bunların sonuncusu olan Antalya tarım fuarına geçen hafta katılımcı olarak bahcesel adına katıldık. Daha önceki illerde katıldığım tarım fuarları bende derin bir hayal kırıklığı uyandırmış ve bundan sonra tarım fuarlarına katılımcı olarak katılmama arzusu doğmuştu. Ancak bu son fuar tüm düşüncelerimi değiştirdi. Antalya tarım fuarına 3 gün öncesinden giderek kalacağımız Karayolları misafirhanesine yerleştik Oradan sabah erkenden kalkarak Kumluca daki seraları özellikle Topraksız tarım yapılan seraları, üretici sebze halini, paketleme tesislerini gezme ve ihracatçı firmalarla görüşme fırsatımız oldu. Kişi başı 25 bin dolara çıkan gelir seviyesi ile kumluca Tarım ile de nasıl kalkınma olacağını ispat etmiş. Kumluca da yapılan bu güzel işleri bundan sonraki yazımda çok detaylı olarak yazacağım ve mutlaka okumanız isteyeceğim.

       İkinci gün, Antalya’da son zamanlarda bir hayli artan ve devasa yatırım yapılan sebze tohum ıslah çalışmaları yapılan seraları gezdik. Fazla değil 5-10 yıl sonra Türkiye tohumculukta dünyada ilk 5. sırayı zorlayacaktır. İnanılmaz bir gayret ve çalışma var. Dışarıdan kesinlikle ziyaretçi kabul edilmeyen,Ar-Ge çalışmasının yapıldığı seraları, gen bankalarını ve üretim tesislerini bahçeselden geldiğimizi duyunca bizi severek kabul edip gezdiriyorlar.20 yıllık meslek hayatımda ilk kez bu kadar heyecan duyup mesleğim adına gururlandım ve orada çalışan 22 genç ziraat mühendisi arkadaşlarımı tebrik ettim.

      Üçüncü gün bizi B5A Organik gübre üreticilerinden Hüseyin OVAK Bey B5A nın uygulandığı Antalya’nın Serik ilçesindeki çilek, domates ve biber seralarını gezdirdiler. Türkiye’de inanılmaz gelişmenin bir örneğinde bu B5A organik gübrenin başarısı ile gördük. Bir litre B5A Organik gübre ile 5 dekar alanda çilek üreticisi Kubilay beyin anlattıklarına insan inanamıyor. Kimyevi gübre uygulanan çilekler henüz 3-4 yaprak açmış iken B5A uygulanan seradaki çilekler 15 yaprak olup çiçeklenmiş ve bir kısmı meyveye durmuş. Daha önce yaklaşık iki ton kimyevi gübrenin yaptığını bir litre B5A ile almış.B5A ileride ileriki yazılarımda çok detaylı olarak yazacağım bunu da mutlaka okumanızı isteyeceğim.

 

    Fuara katılımcı firma bir hayli fazla dört yüz çıvarında ,81 ilin İl Tarım Müdürleri ve çoğu ilçe Tarım müdürleri burada .Ülkenin her yerinde ziyaretçi var.Elliye yakın yabancı katılımcı var.Tarımda son yenilikler her gün iki seminer ve firmaların görsel tasarımları ile süslenmiş.Dünyada ve ülkemizde kiriz ortalığı kasıp kavururken burada kiriz hissedilmiyor.Firmalar yeni ürünlerini ve tasarımlarını bir yandan seğriliyor bir yandan bağlantı yapıyor.Genelde herkes memnun.Üretici ve bunu pazarlayıcılar burada buluşmuş,doğrudan tüketicinin burada olmasına gerek kalmadan o ürünü ayağına getirecek olan herkes burada. Kısacası fuar benim nazarımda istenilen sonuca ulaştı.

 

   Bahcesel olarak yeni yeni dostlar ve üyeler edindik. Üye olup da yazışma yaptığımız dostlarla tanıştık.Onlarla ülke tarımı için bizler neler yapabiliriz bunları konuştuk.Kısacası tahmin ettiğimizden daha fazla semeradar buldum bu fuarı.Tüm eneği geçenlere teşekkür ediyorum.

Antalya Tarım fuarı benim için bir çok konuda yeni açılıma sebep oldu. Artık Türkiye’de hiç bir şey yapılmıyor diyenlerin fikrine katılmıyorum. Gelsinler Antalya ve çıvarını gezip dolaşsınlar. Yerinde görüp neler yapıldığına şahit olsunlar. Antalya ve çevresi Tarımsal üretim ve pazarlamada Türkiye’yi aşmışlar ve kabuğu kırmışlar. Burada şunu bir kez daha anladım. Artık her yöre kendi sıkıntılarını kendileri aşmak zorunda yani kendi göbek bağlarını kendileri kesmesini öğrenecekler, yâda batıp gidecekler. Antalya’da çok mükemmel işleyen bir Üretici hal sistemi kurulmuş. Çiftçinin adeta gözü kulağı ve sigortaları olmuş. Bundan dolayı hepsini de tebrik ediyorum

 Korkmaz MERT

Ziraat Mühendisi

 
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!