Kumluca; 40 bin yerli nüfusu, kiralık tarla alan ve mevsimlik çalışanlarla 100 bine yaklaşan nüfusu, etrafı dağlarla kaplı çanakvari kıvrılmış, denize sıfır mikro klimaya sahip ender bir ilçe. İlçeye 4 km kala tepeden gelen yoldan bakıldığında ilçenin etrafını kaplayan seralar sanki denizin şehir içine girmişçesine göz kamaştırıcı bir görünüm sergilemekte. Tepede duruyor ve bir tarımcı olarak bu nefis görüntü doya doya seyrederek, bin km yol yorgunluğumuzu unutuyoruz. Kumluca da bol miktarda portakal ağaçları mevcut ama asıl tarım örtü altı sebzeciliğe çevrilmiş. Modern irili ufaklı yüzlerce sera yapılmış. Yoğun olarak Domates, Biber, Salatalık, Patlıcan ve yüksek yerlerde kabak ekimi yapılıyor. Öyle ki bugün Kumluca da Üretilen sebzelerin yüzde yüze yakını yurt dışına gidiyor. Ülkeden yurt dışına ihracat yapılan Domateslerin yaklaşık %40 bu ilçemizden. İlçede uzun uzadıya üreticiler ile seralarda konuşma imkânımız oldu. Basit naylon sera altında Biber üretenler ile, son derce modern serada topraksız domates üreten çiftçilerimizle konuştuk. Üreticiler halinden ve Kumluca da kurulan sistemden son derece memnun. Üreticiler, Tarım tanışmanlar sayesinde son teknoloji kullanımından, tarımdaki izlene birliğe, mücadele metotlarından her şeye danışmanlar sayesinde üretimin her safhasından mükemmel denecek derecede haberdar. Ürettiğini satamama, elde kalır korkusu, sattığımda paramı alamamam endişesi yok. Kısacası Kumluca da piyasa mükemmel denecek kadar güzel kurulmuş.
Kumluca da ki sistem Üretici hali üzerine kurulmuş. Üretici sebze halinde yaklaşık 50 komisyoncu bulunuyor. Komisyoncular üreticini ürünlerini pazarlama ve ambalajlama işini yüklenmiş. Ürünün piyasada oluşan satış fiyatından %8 komisyon alıyor. Yani üreticiden bire alayım beşe satayım yok. Komisyoncular çiftçilerin bir nevi sigortası, ürünlerinin iyi fiyattan satılmasına garantör olmuşlar. Çiftçiler komisyoncu haricinde dışarı mal satamıyor. Mallarının değerlendirilmesini komisyoncu yüklenmiş. Hiç bir çiftçinin acaba mal elimde kalır mı endişesi kalmamış. Çiftçilerin bu düşüncesini de konuştuğumuz komisyoncular ve ihracatçı firma sahipleri teyit ediyorlar. Onlara göre değil malın elde kalması yurt dışı talepleri karşılayamıyorlar.
Komisyoncular, ürünlerin kategoriye ayrılması ebatlarına göre ve ithalatçı ülkelerin isteklerine göre ambalajlanması ve ithalatçı firmalara satılması işini yapıyor. Bunun için kumluca da yaklaşık 130 âmbâlaşlama yapan firma oluşmuş. Bizi bu ambalaj ve ürünleri ebatlarına göre ayrım yapan bir ambalajlama firmasını gezdiriyorlar. Yeni kurulan Kumluca iş adamları dernek başkanı İbrahim Bey Ülkelerin talepleri doğrultusunda ambalaj yapıldığını ve bu yüzden Pazar sıkıntısı olmadığını önemli olanın kimin ne istediğinin çok iyi bilinmesi gerektiğini heyecanla anlatıyor. İbrahim bey kumluca da üretilen ürünlerin yaklaşık yüzde doksanının izlenebilirlik kapsamında olduğunu,ilçede bulunan tarım danışmanlık firmalarının üreticinin ürünlerini her aşamada kontrol ettiğini bu nedenle ihracatta geri dönme sıkıntısı yaşamadıklarını açıklıyor.Kumluca da sistem piyasa isteği doğrultusunda taleplere göre oturmuş.Türkiye için örnek teşkil edebilecek bir yapı oluşturmuşlar.
Şikâyetleri yok mu? Tabi ki var. Özellikle iki kişiye çok kızıyorlar. Birincisi konu hakkında hiç bilgisi ve alakası olmadığı halde hormon dedikodusu yapanlara. Özelliklede Erman Hocaya. İkincisi ise İlgisi ve bilgisi olduğu halde Sebze ve meyvede kullanılan hormon hakkında hiç konuşmayan Üniversite hocalarına. Üstüne basa basa kesinlikle hiçbir üründe Kumluca da hormon kullanılmadığını izah ediyorlar.Kumluca işadamları dernek başkanı İbrahim bey ve Kale İlaçlama Makineleri sahibi Şaban Kale bey ve bir gurup çiftçilerle birlikte Belediye başkanına gidip ziyaret te bulunuyoruz. Ve kendilerine önümüzdeki yıl Bahcesel olarak yüz kişilik bir gurubu getirip Kumluca da yapılan bu güzel çalışmaları yerinde görmek, gezdirmek ve örtü altı sebze yetiştiriciliği hakkında bilgi edinmeleri için gelecek guruba destek olmalarını istiyoruz. Kumluca Belediye Başkanı ve diğer dostlarımız bize bu imkânı sağlayabileceklerini söylüyorlar.
Özellikle Ziraat oda başkanlarına buradan çağırı yapıyorum. Çiftçilerinizden bir gurubu alarak gidiniz ve gezip görünüz. Orada ki sistemi bölgenizde yerleştirmeye çalışınız. Bölgenizde hangi ürün yetiştiriliyorsa ona göre Pazar araştırması nasıl yapılır, pazar isteğine göre mal nasıl üretilir yerinde görünüz. Yine ayni şekilde Ziraat Fakültesi hocaları mutlaka örgencilerinizi alıp bu yörelere gezi düzenleyin. Öğrendikleri teorik derslerin uygulanışını görsünler ve hayata bakış açıları değişsin.
Korkmaz MERT
Ziraat Mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!