Hayvan besleme ile ilgili çok büyük hatalar yapılıyor. Konu gerçekten çok teknik ve detaylar çok önemli olduğundan dolayı maalesef bu hatalar yapılmaya devam edecek.
Bu yazımda, bu devasa konunun bazı önemli konuları hakkında hem temel hem de detay bazı önemli bilgilerimi paylaşmak istedim.
ÇokMideli ve Tek Mideli Evcil Hayvanlar Hangileridir?
Çok mideli hayvanlar, geviş getiren (ruminant) hayvanlardır. Evcil hayvanlararasında bunların en bilinenleri sığır, koyun ve keçidir.
Tek mideli çiftlik hayvanları içinde en bilinenler kanatlılar ve balıklardır.
Bunun yanında at, tavşan ve domuz da tek midelidir ancak bu canlıların kalınbağırsakları çok gelişkindir ve kalın bağırsak kısmen çok mideli hayvanlarınişkembeleri gibi işlev görür.
GevişGetiren Hayvanlar Nasıl Olur da Ottan Et ve Süt Üretebilirler?
Bu belki kendimize pek sormadığımız ama aslında ilginç bir sorudur. Çünkünormalde tek mideliler için sindirilip metabolize edilmesi (ürünlere dönüştürülebilmesi)neredeyse imkansız olan yüksek selüloz içerikli otlar, geviş getirenlertarafından kolayca tüketilerek et, süt gibi ürünlere çevrilmektedir.
Açıkçası tek midelilerde gıdalar, ön fiziksel işlemden sonra (çiğneme, ezme,taşlıkta kırma) doğrudan mideye gider. Burada mide asidi aracılığı ile kimyasalişleme girer. Kimyasal işlem sonucu parçalanan organik maddeler, incebağırsaktan geçebilecek kadar küçülür ise kana karışarak metabolize edilir.İnce bağırsaktan geçemeyecek olanlar ise kalın bağırsak aracılığı ile dışarıatılır.
Oysa geviş getirenlerde fiziksel işlem ile kimyasal işlem arasında bir demikrobiyolojik işlem vardır ve işin sırrı buradadır.
Geviş getirenlerde gıdalar, ön fiziksel işlemden sonra (koparma, ıslatma,ufalama, çiğneme) işkembeye gelir. İşkembe, içerisinde birçok mikroorganizmabulunan bir havuzdur. Geviş getiren hayvanın tükettiği ot gibi gıdalar, buradamikroorganizmalar tarafından tüketilir. Mikroorganizmalar işkembedetükettikleri gıdalar ile sayıca çoğalırlar. Sonrasında bu havuzdan taşarakgerçek mideye giderler.
İşte aslında geviş getirenler bu mikroplar ile beslenirler. Ve işte gevişgetiren hayvanların ürettiği ve küresel ısınmaya katkısı olan metan gazı da bumikroorganizma faaliyeti sonucu oluşur.
Önemli bilgi: Ot gibi bitkisel ürünler selülozca zengindir. Hayvanlardaselülozu parçalayacak selülaz enzimleri normalde bulunmaz. Selülaz enzimleriancak mikroorganizmalarda bulunur ve böylece parçalanarak kullanılabilir.
Geviş getirme ise, işkembede mikroplar tarafından parçalanamayacak kadartopaklaşmış, iri parçaların tekrar fiziksel işleme uğratılabilmesi için ağzageri gönderilmesidir ve ruminant beslemede çok önemlidir.
KaynaklarınEtkin Kullanımı İçin Tek Mideliler mi, Çok Mideliler mi Daha Önemlidir?
Çok mideliler daha önemli ve değerlidir.
Çünkü tek mideliler gıda açısından insan ile rekabet halindedir.
Yani tek mideli hayvanların tükettiği gıdalar, aynı zamanda insan besini deolabilecek gıdalardır.
Örneğin bir tavuk ya da balık yemi, normal bir insanın günlük diyetinden(günlük alması gerekli besinler toplamı) daha kuvvetli ve besleyicidir. Birinsan, tavuk veya balığa verilen yemleri tüketerek gıda ihtiyaçlarınıkarşılayabilir.
Oysa geviş getirenler gıda açısından insan ile rekabet halinde değildir. Gevişgetirenlerin tükettiği gıdalar, insanlar tarafından tüketildiklerinde verimlişekilde metabolize edilemezler.
Bu sebeple, gübre gibi değersiz organik atıklardan bitkileri beslemek,bitkilerin ürettiği değerli meyve, sebze ve tohumları insan tüketimine sunupinsanın tüketemeyeceği selülozca zengin yeşil ot, sap ve samanı gevişgetirenleri beslemek için kullanarak bunlardan değerli et ve süt üretmek,kaynakların daha etkin kullanımını sağlar.
Kaynakların etkin kullanımı açısından hayvancılık, bugün amaçlanıp yapıldığışekilde entansifleştikçe (yoğun yem, yoğun üretim, insanların hayvanın gıdasınıönüne koyması) kaynaklar daha da yanlış kullanılacaktır. Bence gelecekte mevcutentansif hayvansal üretim, yerini otlatma ağırlıklı ekstansif (düşük besiniçerikli yem ile hayvanın kendi gıdasını kendisinin bulması) üretime bırakacaktır.Kaynakların etkin kullanımı için, böyle olmak zorundadır.
Doğada her şey yolunu bulur ve en sonunda olması gerektiği gibi olur.
HayvanaVerilen En İyi Yem, En Fazla Ufalanmış Yem midir?
Değildir.
Ve bu durum hem çok mideliler hem de tek mideliler için geçerlidir.
Eğer yem çok iri parçalı olursa, yemin toplam yüzey büyüklüğü düşük olur. Budurumda yemi parçalayarak ince bağırsaktan geçmeyi sağlayacak enzimlerintutunacağı alan az olur.
Eğer çok ufalanmış olursa toplam yüzey büyüklüğü çok olur ancak sindirimkanalarında uzun süre kalamaz. Hemen bağırsaklara oradan da boşaltıma gider vedolayısı ile değerlendirilemez.
Bu sebeple her hayvanın cüssesine göre değişecek şekilde bir en iyi yem parçasıbüyüklüğü vardır. Yem fabrikalarının başarısındaki en önemli kriter, yempartikül büyüklüğünü iyi ayarlamaktır.
Bir diğer önemli kriter de yem parçasının pürüzlü olabilmesidir. Eğer yemparçası pürüzsüz ise yemi parçalayacak enzimlere yeme zor tutunurlar ve busebepten yemden yararlanma oranı düşer.
SonSöz
Umarımbundan sonra bilimsel bilgiyi daha fazla önemseyerek her işin uzmanından görüşalmak konusunda ilerleme kaydederiz.
Halatarımsal üretim sahalarına gittiğimde kitaplardan aldığım, araştırmalarıokuyarak incelediğim, laboratuvarda gözlemlediğim bilgileri açıkladığımdaüreticimiz "kitapla olmaz bu iş!" diye kestirip atıyor.
Elbettesadece kitapla olmaz. Özellikle teknik olarak bu denli detayları olan bir iştebaşarılı olmak için çok çeşitli kaynaklardan bilgi toplamak gerekir: kitaplar,uzman görüşleri, TV programları, araştırma sonuçları, deneme-yanılma vs. Ensonunda en mantıklı olan seçilip uygulanmalı.
Ancakdaha en başından "kitaptaki bilgiyle yapılmaz bu iş!" diye kestirilipatılıyor ve sadece kahvede kulaktan kulağa geçen bilgi ve gözle görülüp detayları/öncesibilinemeyen bilgi ile işlemler yürütülüyorsa,
buiş zaten olmaz.
Enderin saygılarımla.
Hakan Ozan Erzincanlı
Ziraat Yüksek Mühendisi
www.tarimsal.com
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!