Bu zamana kadar hakkında binlerce sayfa yazı yazılan sayısı belirsiz makaleler yayınlanan, adına konferanslar paneller düzenlenen şey. Demek ki bu kadar önemli bu çevre dedikleri şey...
Ama her nedense en çok hoyratça kullanılanda çevre oluyor.
Dünyada kaç kişiye çevre deyince aklınıza ne geliyor diye sorulsa veya çevre hakkında bir resim yap denilse kişi sayısı kadar tarif veya resim ortaya çıkar. onun için çevre tanımını yapmaya kalkışmayacağım . önemsediğim bir hususu dile getirmeye çalışacağım.
Çevre sözcüğü kimi insanın aklına batan petrol gemisinden yayılan petrole bulanmış çırpınan karabatak kuşu getirir. Kiminin aklına karaya vuran balinaları getirir. Kiminin aklına sopalarla öldürülen fok yavruları getirir. Kiminin aklına kirletilip temizlenmeye çalışılan haliç'i getirir. Benim aklıma ise bilinçsizce kullanılan tarım ilaçları ve gübreler geliyor. Eskiden köydeki evimizin etrafında o kadar çok kuş türü yaşardı ki evin duvarlarında ondan fazla kuş yuvası olurdu. karatavuk, ardıç kuşu , kızıl gerdan, baştankara,kırlangıç vs. şimdi bir yuva görsek seviniyoruz. Hele kırlangıçlar gelmez oldu. Neden? Çünkü bilnçsiz kullanılan tarım ilaçları çok fazla. Her ne kadar zirai ilaç üreticileri zararsız olduğunu söyleselerde. Tam da yavru zamanına denk gelen ilaçlama dönemlerinde bütün yavrular ölmekte ve ebeveyn kuşlar başarılı yavru yetiştirememekte. Aynı zamanda gereksiz gübrelemelerde de yer altı suları kirlenmekte bazı havzalarda balıklar ölmekte. Buna birde herbisitleri eklersek varın siz düşünün...Bu konularda ilaç ve gübre üreticileri sırf ticari kaygı ile hareket etmemeli; aynı zamanda gerekli eğitimi verip doğru tüketimi sağlamalılar. Neden mi? Çünkü çevre bize geçmişimizin bir mirası değil geleceğimizin emanetidir de ondan. Çünkü. Çevre gittiğinde geri gelmesi insan ömrüne sığmayacak kadar uzun sürede bile gelemiyor da ondan
Selam ve dua ile.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!