Ekonomik anlamda fındık üretimi; Giresun, Ordu, Trabzon, Rize ve Artvin İllerini kapsayan Doğu Karadeniz Bölgesi ile Orta ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Samsun, Sinop, Kastamonu, Düzce, Sakarya, Bartın, Zonguldak ve Kocaeli olmak üzere toplam 13 İlde yapılmaktadır.
Değişik üretim bölgelerimizde farklı yoğunlukta olmak üzere Tombul, Palaz, Çakıldak, Foşa, Mincane, Kalınkara, Uzunmusa, Kan, Kargalak, Cavcava, Sivri, İncekara, Acı, Kuş, Yuvarlak Badem, ve Yassı Badem fındık çeşitleri yetiştirilmektedir.
Fındığın üretimi ile (yaklaşık 400 000 çiftçi ailesi) 2.000.000 kişi doğrudan ilgilenmektedir. Ayrıca ürünün sanayi, pazarlama aşamaları ile ilgilenenler de dikkate alındığı takdirde, bu ürünün yaklaşık olarak 5.000.000 kişiye istihdam imkanı sağladığı ifade edilebilir.
Önemli bir ihraç ürünümüz olan fındık; her yıl 80 farklı ülkeye, ortalama 400.000 ton dolayında ihraç edilmekte ve bu ihracattan 700.000.000 – 800.000.000 dolar civarında döviz geliri sağlanmaktadır. Ayrıca fındığın Doğu Karadeniz Bölgesi halkının önemli bir kısmının hemen hemen tek geçim kaynağı olması nedeni ile, sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Çünkü bu bölgedeki yüksek meyilli, bol yağış alan ve oransal nemi yüksek olan arazilerde, fındıktan başka ürünlerin tarımı yapılamamaktadır. Bu yönü ile toprak işlemeli tarıma elverişli olmayan arazilerden faydalanma imkanı sağladığı gibi, bu alanları erozyona karşıda korumaktadır.
Bütün bunların yanında fındık meyvesi önemli bir besin maddesidir, bileşiminde %55-66 yağ, %11-22 karbonhidrat, %14–16 protein, %5 su ve %2 oranında da mineral maddeler bulunmaktadır. Bu mineraller demir, kalsiyum, çinko, potasyum, sodyum, magnezyum, bakır ve manganezdir. Fındıkta bulunan vitaminler ise B1, B2, B6, Niacin ve E vitaminidir.
DÜNYADA FINDIK ÜRETİMİ
Bilindiği gibi dünya fındık üretiminde ve ihracatında ülkemizin tartışılmaz üstünlüğü vardır. Türkiye’den başka önemli fındık üreticisi ülkeler İtalya, ABD ve İspanya’dır. Son yedi yıllık (1993 – 1999) üretim rakamlarına göre, dünyada ortalama 650 338 ton / yıl fındık üretimi gerçekleştirilmiştir. Ülkemiz toplam üretimin %77.4’ünü gerçekleştirerek 1. sırada yer almaktadır. Ülkemizi sırasıyla İtalya (% 16), ABD (%4.4) ve İspanya (%2.2) izlemektedir.

Şekil 13. Fındık üreticisi ülkeler ve üretimdeki payları
Türkiye, fındık üretiminde nitelik ve nicelik bakımından dünyada ilk sırada yer almaktadır. Dünya fındık üretiminin %78’i, ihracatının ise yaklaşık %85'i ülkemiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye dışında fındık üreten ülkeler arasında İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Romanya ve Fransa sayılabilir.
FINDIK YETİŞTİRİCİLİĞİ
İklim İstekleri
Fındığın iyi bir gelişme göstermesi ve bol ürün vermesi nemli, ılıman iklim bölgelerinde olmaktadır. Karadeniz kıyı bölgesi fındık yetiştiriciliği bakımından en uygun iklim özelliklerine sahiptir.
Yıllık ortalama sıcaklığın 13–16 oC olduğu yöreler fındığın üretimi için uygundur. Ayrıca en düşük sıcaklığın - 8, - 10 oC’yi, en yüksek sıcaklığın ise 36, 37 oC’yi geçmemesi, yıllık yağış toplamının 700 mm’nin üstünde olması ve yağışın aylara dağılımının dengeli olması gerekmektedir. Bütün bunlarla birlikte, haziran ve temmuz aylarında oransal nemin % 60’ın altına düşmesi, fındık bitkisinde meyve gelişiminde olumsuzluklara sebep olmaktadır.
Toprak İstekleri
Fındık saçak köke sahip bir kültür bitkisi olduğundan, kökleri fazla derine gitmeyip yanlara doğru gelişmekte, derin, düz ve taban arazilerde 100 – 150 cm derinliğe kadar ulaşmaktadır. Toprak istekleri bakımından çok seçici olmamakla beraber; besin maddelerince zengin, tınlı – humuslu ve derin topraklarda iyi gelişme gösterir ve bol ürün verir.
BAHÇE TESİSİ
Arazi ve Toprak Hazırlığı:
Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikiminden önce arazi ve toprak hazırlığının dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Çünkü bitkinin dikilmesinden sonra araziye müdahale etmek oldukça zor olacaktır. Bu amaçla arazi üzeri yabancı bitkilerden temizlendikten sonra, taban suyu yüksek olan arazilerde drenaj kanalları, meyilli arazilerde ise toprak ve suyu korumak amacı ile teraslama yapılmalıdır. Bahçe toprağı analiz ettirilerek, kireç ihtiyacı varsa kireç verilmelidir.
Fidan Dikim Zamanı:
Genel olarak dikim zamanı, ekim ayından itibaren ilkbaharda bitkilere su yürüyünceye kadar olan dönemdir. Kışları ılık geçen yerlerde ekim, kasım ve aralık ayları tercih edilmelidir. Çünkü sonbaharda dikilen fidanlarda, kış boyunca emici kökler meydana gelir. Bu kökler, kış mevsiminde yağan yağmurlarla yumuşayan toprakla temasa geçerek fidanların daha çabuk uyum sağlamasına yardımcı olur. Böyle fidanların yaz sıcaklarına daha iyi dayandığı gözlenmektedir. Sonbaharda yapılan dikimlerin bir diğer avantajı da şudur: Bu zamanda dikilen fidanların 1,5 – 2 ay sonra tutmadığı belli olacağından, tutmayanların yerine ocak – şubat döneminde yenilerinin dikilmesi mümkün olacaktır.
Kışı sert geçen yörelerde dikim zamanının şubat – mart dönemine kaydırılması daha faydalı olacaktır.
Çeşit Seçimi:
Fındık bahçelerinin tesis edilmesi sırasında üzerinde önemle durulması gereken bir diğer konu da fındık çeşidinin sağlıklı bir şekilde tespit edilmesidir. Bu amaçla, Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerimize başvurabileceğimiz gibi, bu konuda uzman kuruluş olan ve 1936 yılından beri çalışmalar yapan Fındık Araştırma Enstitüsü’nden de (Giresun) yararlanılabilir. Oluşturacağımız bahçedeki fındık çeşidinin :
- Verimli ve kaliteli olmasına,
- Dış ve iç pazarlarda talep görmesine,
- Bulunduğumuz bölgedeki ekolojiye en iyi şekilde uyum sağlamasına,
- Bahçe içerisinde çeşit standardının sağlanmasına
- Ana çeşitlerinde meyve tutum oranının yüksek olması için, bahçe içerisinde bunlara uygun tozlayıcı çeşitlerin yeter sayıda bulunmasına dikkat edilmelidir.
Bazı fındık çeşitleri için önerilen tozlayıcı çeşitler şunlardır.
TOMBUL : Palaz, Çakıldak, Kalınkara, Sivri, İncekara
PALAZ : İncekara, Tombul, Mincane
ÇAKILDAK : Tombul, Palaz, Foşa, Mincane
FOŞA : Tombul, Palaz, Uzunmusa, Mincane
MİNCANE : Tombul, Palaz, Foşa
KARAFINDIK : Tombul, Mincane, Foşa
UZUNMUSA : Palaz, Mincane, Foşa
KALINKARA : Çakıldak, Palaz, Sivri
SİVRİ : Palaz, İncekara, Tombul, Foşa
Fidan Seçimi ve Fidanların Dikime Hazırlanması
Fındık kök sürgünü oluşturan bir bitkidir. Belli kurallar dahilinde üretimi bu sürgünlerle yapılmaktadır. Oluşturacağımız bahçedeki fidanların çeşidinin belirlenmesinden sonra, alacağımız fidanların özelliklerine de dikkat etmemiz gerekmektedir. Bu amaçla :
- Ocakların güneş gören tarafında, pişkin, hastalıksız, herhangi bir şekilde yaralanmayan sürgünlerden olmasına dikkat edilmelidir.
- Fidanların gövdeleri düzgün olup, 1- 1,5 cm kalınlığında olmalıdır. İnce ve çelimsiz yada daha kalın gövdeli olmamalıdır. Boyları 70 – 100 cm civarında olması tercih edilmelidir.
- Fidanlar 1-2 yaşında, iyi bir kök yapısına sahip olup en azından 3-4 adet göze sahip olmalıdır.
Seçilen fidanlar belirlenip alındıktan sonra, dikimden önce dikim budaması yapılmalıdır. Bunun için, yaralanmış kökler sağlam doku noktasından kesilmeli, uzun kökler 15–20 cm olacak şekilde kısaltılmalıdır. Üzerinde 3-4 göz kalacak şekilde, en üstteki göz üzerinden kesilmelidir.
Dikim Aralıkları:
Fındık bahçelerinin bakımlı ve tekniğine uygun tesis edilmesinin ilk şartı ocak şeklinde dikim düşünülüyorsa ocaklara, çit dikim sisteminde veya tek dal şeklinde dikim düşünülüyorsa dallara büyümeleri ve gelişmeleri için ihtiyaç duyulan alanın ayrılmasıdır.
Fındık ocakları veya dalları için ayrılan alan; iklim şartlarına, toprağın yapısına, kuvvetine ve gücüne göre değişir. Genel olarak ocak dikim sisteminde verimli topraklarda 6-8 metre olan mesafe, verimi düşük topraklarda daha az (4-5 m) olabilir. Çit dikim sisteminde bitkiler arası mesafe 1,5–2 metre, sıra arası mesafe 4-5 metre olmalıdır. Tek dal olarak dikim planlandığı zaman ise, verimli topraklarda sıra arası ve sıra üzeri mesafe 3,5-4 metre, verimsiz topraklarda ise 3 metre düşünülmelidir.
Dikim Çukurlarının Açılması ve Dikim
Dikim çukurlarının yerlerinin işaretlenmesinden sonra çukurlar, ocak dikim sisteminde 120 cm çapında ve 60 cm derinlikte, tek dal dikim sisteminde ise 50 cm çap ve 40 cm derinlikte açılmalıdır. Dikimden bir ay kadar önce açılan çukurlarda alt ve üst topraklar ayrı ayrı taraflara yığılır. Dikime geçmeden önce, toprak analiz sonuçlarına göre önerilen miktardaki ahır gübresi ve kışlık gübreler topraklara karıştırılmalıdır.
Ocak dikim sisteminde kuzey, güney, doğu ve batı yönlerinde olmak üzere karşılıklı 80 – 100 cm aralıkla 4 adet fidan dikilir. Tek fidan dikiminde ise, açılan çukurların ortasına bir adet fidan dikilir ve çukurlar daha önce ayrı ayrı konulan üst toprağın alt, alt toprağın üst kısma gelmesine imkan sağlayacak şekilde kapatılır. Toprak iyice sulanır.
BUDAMA
Fındıkta budama; fidana, dala uygun bir şekil vermek, erken fındık vermesini sağlamak, bitkinin toprak altı ve toprak üstü organları arasında dengeyi sağlayarak uzun yıllar ve düzenli verim elde etmek, yaşlanarak verimden düşen dalları, yan dalları ve dalcıkları gençleştirmek amacı ile yapılır.
Budama esnasında budama makası ve budama testeresi kullanılır. Bitkide budama esnasında en az yara sathı meydana getirmek için, bu aletlerin kullanılması gerekmektedir. Üreticiler genellikle budama yapmak için Girebi ve bıçkı denilen aletlerden faydalanmaktadır ki, bu sağlıklı bir yöntem değildir.
Fındıkta budama genellikle ekim, kasım, aralık aylarında yapılır. Kışı sert geçen bölgelerde ise budamayı şubat sonu, mart başına kaydırabiliriz.
Şekil Budaması
Ocak Dikim Sisteminde :
Dikilen fidanlara ilk yıl müdahale edilmez. İkinci yıl mart ayı başında gözler uyanmadan önce, fidanlar toprak seviyesinden kesilir ve kesim yerlerine aşı macunu sürülür. Kesimden sonra iki ay içerisinde kesim yerinin altından çıkan yeni sürgünlerden, ocağın dışına doğru gelişen sürgünlerden kuvvetli bir sürgün bırakılır. Diğerleri toprak seviyesinden kesilir. Bırakılan sürgünler mayıs ayından itibaren kontrol edilerek, yaprak koltuklarından çıkan sürgünler elle koparılır.
Üçüncü yıl mart ayı başında, gelişen sürgünler 80 – 100 cm’den kesilirler. Yıl içinde kesim yerlerinin altında oluşan sürgünlerden, birinci katın yan dallarını oluşturmak üzere, sonbaharda almaşıklı gelişme gösteren iki tanesi bırakılıp diğerleri kesilir.
Dördüncü yıl mart başında doruk sürgünler 60 – 70 cm’den kesilir. O yılın sonbaharında kesim yerlerinin altında oluşan sürgünlerden ikinci katın yan dallarını oluşturmak üzere almaşıklı iki adet sürgün bırakılıp diğerleri kesilir. Birinci katı oluşturmak üzere bırakılan sürgünler 40 – 60 cm’den kesilir. Bu yılın sonbaharında ise bu dallar üzerinde oluşan sürgünlerden almaşıklı gelişme gösterenlerden 3 – 5 adet bırakılıp kesilir.

Şekil 14. Fındığın budanması
Beşinci yılın mart ayı başında doruk sürgün 60 – 70 cm’den, ikinci katı oluşturan sürgünlerden 40 – 60 cm’den kesilir. Bu yılın sonbaharında ikinci katın yan dalları üzerinde 3-5 adet sürgün bırakılıp diğerleri kesilir.
Doruk ve katları oluşturacak sürgünlerin kesiminde dikkat edilecek husus, dışa bakan bir göz üzerinden kesim yapılmasıdır. Beşinci yılın sonunda şekil budaması bitirilmiş olur (Şekil 15).

Şekil 15. Ocak dikim sisteminde dalların görünüşü
Tek Fidan Dikim Sisteminde Şekil Budaması: Fındık bitkisi uygun dikim ve bakım şartlarında tek gövdeli bitki formunda da yetiştirilebilmektedir. Bu şekilde bitkinin güneş ışıklarından daha fazla yararlanması mümkün olduğu gibi, budama, gübreleme, mücadele gibi kültürel işlemlerde daha da kolay uygulanabilmektedir. Sonuç itibarı ile birim alandan daha fazla mahsul kaldırma imkanı söz konusu olmaktadır. Bu dikim sisteminde de ana hatları ile aynı şekilde olmakla birlikte, dikkat edilmesi gereken husus, ana gövde üzerinde üç veya dört farklı yöne gelişecek şekilde ana dal oluşturmaya dikkat edilmesidir. Oluşturulan ana dallar üzerinde birinci ve ikinci katın yan dalları almaşıklı bir şekilde oluşturulur.
Çit Dikim Sisteminde Şekil Budaması: Ana hatları ocak dikim sisteminde olduğu gibidir. Farklılık ikinci yıl, iki sürgün bırakılması ve bunun birisi setin yukarısına, diğeri setin aşağısına, toprakla 60 oC açı yapacak şekilde büyütülmesidir. Ayrıca üçüncü sürgünler 60 – 70 cm‘den kesilirler.

Şekil 16. Tek dal şeklinde dikilmiş ve uygun şekilde taçlandırılmış fındık bitkisi
Ürün Budaması: Altıncı yıldan itibaren bitkiler her yıl sonbaharda gözden geçirilerek, kurumuş, yaralanmış, birbirini gölgeleyen, birbirine sürtünen ve şekli bozacak dalcıklar kesilir. Ayrıca eylül veya ekim ayları ile mayıs ayında olmak üzere, yılda iki defa kök ve dip sürgünü temizliği yapılır. Budamaya düzenli olarak devam edildiği takdirde bitki daha az zarar görür ve iş hacmi de o ölçüde az olur.
Tekniğine Uygun Dikim Yapılmamış Bahçelerde Budama :
Ülkemizde fındık bahçelerinin çoğunda dekardaki ocak sayısı ve ocaklarda bulunan dal sayısı, olması gerekenden fazladır. Bu durumda bitkilerin yeterli beslenmelerine ve yeteri kadar ışık almalarına engel olmaktadır. Böyle bahçelerde bitkiler bir birine girmiş, dallar ve dalcıklar zayıf gelişmiş, ocaklarda bulunan dallar yeterince yan dal oluşturmadan fazla yükselmiştir. Sonuç itibarı ile bu tip bahçelerde fındık verimi düşük olmaktadır.
Bu bahçelerde yapılacak ilk iş; yaralanmış, kurumaya yüz tutmuş, verimden düşmüş ve ocağın ortasında gelişmiş dalların toprak seviyesinden kesilip çıkartılmasıdır. Daha sonra birbirini gölgeleyen ana dallardan daha genç olanı bırakılıp diğeri kesilir. Ocaklarda dört dal kalacak şekilde ve ocaklar arası mesafe verimli topraklarda 6 – 8, düşük verimli topraklarda 4 – 5 metre olacak şekilde kesimlere devam edilir. Daha sonra da kalan ocaklar tek tek gözden geçirilerek, kurumuş ve yaralanmış dalcıklar kesilir. Dalların tekrar gözden geçirilmesi sureti ile çok sık dalcıklar aralanır.
İkinci ve daha sonraki yıllarda budama, ürün budamasında olduğu gibi devam eder. Budamada dikkat edilecek hususları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
Kesimler tırnak bırakılmadan yapılmalı, dalcıklar budama makası ile, kalın dallar testere ile kesilmeli ve büyük yaralar aşı macunu ile kapatılmalıdır.
GÜBRELEME:
Fındık bitkisinin normal gelişimini sürdürebilmesi, bol ve kaliteli ürün verebilmesi, ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin toprak ve yaprak analizleriyle belirlenerek, yöntemine göre fındığa verilmesiyle mümkündür. Analiz sonuçlarına göre gübreleme yapılmaz ise fazla, az, ya da yanlış gübre kullanılabilir. Bu durumdan hem üreticiler ekonomik zarara uğrarlar, hem de bitkiler olumsuz yönde etkilenirler.
Gübre önerilerinde bulunmak üzere, fındık bahçelerinde toprak örneği, sonbaharda gübrelemeden 1-2 ay önce ya da hasattan 10-15 gün önceki dönemde yaprak örneği alınırken alınmalıdır. Doğru bir teşhis için, toprak ve yaprak örneklerinin belirli kurallara göre ve zamanında alınması gereklidir. Bu konuda üreticiler Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri ile, Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Toprak ve Yaprak Analiz Laboratuarından ayrıntılı bilgi alabilir, adı geçen laboratuarda örneklerin analizini yaptırabilirler.

Şekil 17. Yazlık gübre uygulaması
Önerilen miktar ve çeşitteki gübreler, fındık bitkisine belirli zaman ve şekillerde verilmelidir. Örneğin üreticiler arasında "Yazlık Gübre" olarak bilinen azotlu gübrenin kullanımı şöyledir:
Bu gübreler, bölgenin yağışlı iklim özelliği ve bitkinin istekleri göz önünde bulundurularak, biri şubat sonu - mart başı, diğeri mayıs sonu - haziran başında olmak üzere iki defa da verilmelidir. Ocak dal uçları altındaki 30-40 cm genişliğindeki banda serpilen gübre, 5-10 cm toprak derinliğine karıştırılmalı böylece gübrenin yağışla yıkanarak ya da gaz halinde kayba uğraması önlenmelidir (Şekil 17).
Diğer önemli bir konu da, kullanılacak azotlu gübrenin toprak asit ya da alkali özelliğine göre seçilmesidir. Toprak eğer asit özellikte ise, % 26 N ile birlikte kireç içeren Kalsiyum Amonyum Nitrat; alkali özellikte ise % 21 N içeren ve üreticiler arasında ''Şeker Gübre'' olarak bilinen Amonyum Sülfat gübresi kullanılmasına özen gösterilmelidir.

Şekil 18. Kışlık gübre uygulaması
Üreticiler arasında "Kışlık Gübre" olarak bilinen Fosfor ve Potasyumlu gübreler ise kasım - şubat aylar arasında, 3 yılda bir, ocak dal uçları altında açılacak 15-25 cm derinlikteki çukurlara eşit olarak konulup, üzeri toprakla kapatılmalıdır. Bu gübrelerde kesinlikle toprak yüzüne serpilip, açıkta bırakılmamalıdır (Şekil 18).
Fındık bahçelerinde toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini iyileştirmek amacıyla, ahır gübresi de kullanılmalıdır. Ahır gübresi 3-4 yılda bir, kasım - mart ayları arasında, ocak dal altlarındaki 50 cm genişliğindeki banda serpilip, 5 - 10 cm toprak derinliğine karıştırılmalıdır.
Ahır gübresinin olmadığı durumlarda fiğ, yabani bezelye, yulaf gibi bitkilerle yeşil gübrelemede yapılabilir; bahçedeki yaprak, mısır sap ve benzeri maddelerin çürüntüleri de bu amaçla kullanılabilir.

Şekil 19. Kireç uygulaması
Fındık bahçeleri için çok önemli olan diğer bir konu da ''kireçleme''dir. Normal gelişimini 5-7 pH dereceleri arasında sürdürebilen fındık, genellikle düşük pH'lı asit topraklar üzerinde yetiştirildiğinden, bu toprakların kireçtaşı, sönmüş veya sönmemiş kireç gibi kireçleme materyalleri ile kireçlenmesi gerekmektedir. Ancak, burada unutulmaması gereken konu, kireçlemenin kesinlikle toprak analiz sonuçlarına göre yapılmasıdır. Gerekmediği halde kireçleme yapılması hem toprak özelliğini bozar, hem de bitkiye zarar verir.
Analiz sonucunda önerilen miktar ve çeşitteki kireçleme materyali 3-5 yılda bir, kasım-aralık ayları arasında, ocak dal uçları altındaki 40-50 cm genişliğindeki banda düzgünce serpilip, 5-10 cm toprak derinliğine mutlaka karıştırılmalıdır (Şekil 19).
FINDIKTA HASAT, HARMAN VE DEPOLAMA
Fındık genellikle yağış oranı ve nispi nemi yüksek olan bölgelerimizde yetişmektedir. Bu durum, bahçelerde yabancı ot ve dikenlerin bol miktarda olmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle hasada başlamadan önce bahçelerde genel bir temizlik yapılması, hasattan en az 5–10 gün önce bahçelerin “girinti” adı verilen aletle veya motorlu tırpanla temizlenmesi gerekmektedir.
Fındık çeşitleri farklı zamanlarda hasat olgunluğuna erişmektedirler. İdeal olanı, her çeşidin ayrı a
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!